...nihayet Kemalde bir CEMAL ve nihayet Cemalde bir KEMAL, elbette kendini GÖRMEK ve GÖSTERMEK ve teşhir etmek istemesi; en esaslı bir kaidedir. İşte bu esaslı düstur-u umumîye binaendir ki; bu kitab-ı kebir-i kâinatın Nakkaş-ı Ezelî'si, bu kâinatla ve bu kâinatın herbir sahifesiyle ve herbir satırıyla, hattâ harfleri ve noktalarıyla KENDİNİ tanıttırmak ve KEMALATINI bildirmek ve CEMALİNİ göstermek ve kendisini sevdirmek için en cüz'îden en küllîye kadar herbir mevcudun müteaddid lisanlarıyla Cemal-i Kemalini ve Kemal-i Cemalini tanıttırıyor ve sevdiriyor.
Asa-yı Musa ( 183 )
Muhafazası muzaaf FARZ-I AYN'dır
...ebedî, sermedî, misilsiz bir CEMAL, elbette âyinedar müştakının ebediyetini ve bekasını ister. Hem kusursuz, ebedî bir KEMAL-İ SAN'AT, mütefekkir dellâlının devamını taleb eder. Hem nihayetsiz bir RAHMET ve
İHSAN, muhtaç müteşekkirlerinin devam-ı tena'umlarını iktiza eder. İşte o âyinedar müştak, o dellâl mütefekkir, o muhtaç müteşekkir; en başta
ruh-u insanîdir. Öyle ise, ebed-ül âbâd yolunda; o CEMAL, o KEMAL, o RAHMETE REFAKAT edecek, bâki kalacaktır.
Sözler ( 516 )